Kıssadan hisseler ulubatli bildirdi: "Akili bir zat ata binmisti. Uyumakta olan adamin agzina yilan aktigini gördü. Yilani ürkütüp kacirayim diye atini sürdü ama yialn adamin agzindan iceri girmisti...
Akılı süvari ,yapılacak tek işin, yutana hissettirmeden yılanı cıkarmak oldugunu bildi.Hemen atini sürdü,kamcısını uyuyan adama öylebir şiddetle vurduki, ilk vuruşta uyandirdi.Bir-iki daha vurdu. Adam kacarak bir agacin altına koştu.
Agacın altında dökülmüş taze ve cürük elmalar vardı. Süvari bir kamcı daha vurunca adam elma agacına kactı. Süvari "cürük elmaları ye!" diyerek vurmaya devam etti.
Dehşet ve korkuya kapılan adam cürük elmaları okadar yedi ki, cıkaracak gibi oldu. Elmaları yiyen bagırdı," ey emir, ben sana ne yaptımki bana kahredersin? Şurada ne güzel uyuyordum.
Şiddetli kırbacları ve cürük elmaları yemem revamıdır? Eger benim hayatımda, senin bana bir adavetin varsa, Öldürde kurtulayım. Bukadar zulum olmazki ....
Seni gördügüm saat ne kadar ugursuz bir zamanmış senin yüzünü görmeyene ne mutlu." Sözleri bitmeden kamcıyı öyle şiddetle yediki,yeniden koşmaya ve elmaları yemeye başladı.Süvari, rüzgar gibi ,adamın pesini bırakmadı, akıllı süvari adamı gece vaktine kadar koşturdu. Vaktaki cürük elmalar sıcak havada şiddetli koşma sonucu, midenin icinde calkalana calkalana şurup haline geldi derken kustu ve kapkara yılanıda hortum gibi cıkardı.
Adam hayretle bır yılana baktı,birde süvariye. Yılanın kendinden cıktıgını görünce süvarinin atının önünde secdeye kapanır gibi yere kapandı.O cirkin, kara yılanın muhakkak ölümüne sebep olacagını bildiginden, kırbacların acısı gecti, koşmanın yorgunluguda bitti.
Şimdi ne yapması lazım? "Seni gördügüm saat ne kadar ugursuz bir zamanmış.Senin yüzünü görmeyene ne mutlu" diyen adam şimdi ne yapacak? "Sen hakikaten cebrail(a.s) mısın,bana yetiştin.
Sen Hüda-iTeala ``nın velisimisin ki Hızır (a.s) gibi yetiştin.
Sen, ben uyurken yılanın agzıma girdigini ne bildin? Cıkarmanın usulünü nasıl bildin ?Seni gördügüm an hayatımın en mübarek saatiymiş." diyerek pişmanlıgını dile getirdi. Hazret-i Mevlana buyuruyorki:
" Eşek ,eşekliginden kacar, sahibi kurt,kuş yemesin diye merhametinden onu yakalamak icin koşar". Bu koşma,ziyandan koruma ve kurtarmak icindir. Hastalık artınca doktor ameliyat eder. Ameliyat cirkin bir şeydir. Insanın vücudunu kesip bicerler.Doktora:"zalimsin" diyemeyiz. Doktor: "Sen ameliyat olmasaydın ölürdün." der. O zaman ,o doktora yüzlerce bıcak helel olsun deriz. Bunu gibi , agzından yılan cıkan adam pişmanlık icine girdi ve özür diledi:" Ey efendi,ey şeyhin şah,önceki kötü sözleri cehaletim söyletti." dedi . Bizlere düsende budur. Pişmanlık icinde olup ALLAH `dan özür dilemeliyiz. buna tövbe ,istigfar denir.
|