.:: Lokman AYVA ::. İstanbul Milletvekili
Lokman Ayva'nın Resmi ve İstanbul Resimleri
Yakınlaştır
1x 2x 4x 6x 8x

Türkçe - English

New Page 1

İLETİŞİM

 

 

 
 
Özürlüler Mangal Yürek İster

ÖZÜRLÜLER MANGAL YÜREK İSTER

Karadeniz Engelliler Federasyonumuz'un dergisi hayırlı olsun. Ben de bu vesileyle bir takım görüşlerimi sizlerle paylaşma şansı bulmuş oldum. Çünkü bizlerin bir araya gelmesi, zaman zaman görüşmesi mümkün olmuyor. Radyoya çıkıyoruz, televizyona çıkıyoruz, gazetelere, dergilere beyanat veriyoruz fakat yeri geliyor buluşamıyoruz. Buluşamayabiliriz, neden? Denk gelmiyor. Sizin o ara bir işiniz oluveriyor. Bu dergi aracılığıyla ulaşamadığımız arkadaşlara ulaşalım, buluşamadığımız gönül dostlarıyla buluşalım istiyoruz.

Bir eve son anda misafir geleceği haberi geliverir. Ortalık dağınık, halının üstü toz toprak. Ne yaprsın biliyor musun, ortalığı toplarsın tozu toprağı da halının altına süpürüverirsin olur biter. Sadece misafir geleceği son zamanlarda mı olur? Elbette hayır. Temizliği sevmeyen, çalışmayı sevmeyen tembeller de çeri çöpü halının altına süpürürler. Pekiyi bu, gerçek temizlik mi? Tabi ki hayır. Temiz "miş" gibi göstermektir. Yani makyaj yapıp gerçeğin üstünü örtmektir. Benzer uygulamalar başka şekillerde ve yerler de de olur mu? Ah! ah! keşke "olmaz" diyebilseydim.

Özürlülerin sorunları da yıllarca pek çok mesele gibi halının altına süprüldü. O sorunlar çözülmüş gibi gösterildi. Neden böyle yapıldı? Çünkü bizim meselelerimiz zordu, pahalıydı, karmaşıktı... Hiç kimse o kadar zahmete girmedi. Bir kaç baş sıvamayla, bir kaç kuruşluk avuca sıkıştırılan yardımla, bir kaç tekerlekli sandalyeyle çözülmüş gibi gösterildi. Elbette bunları yapanlara da teşekkür ediyoruz. Bir de yapılmasa? Allah korusun. İyilik yapan herkese, az yapsın, çok yapsın teşekkür etmek lazım. Ama ülke kaynağı bölüşümünde bize hiç sıra gelmedi. Hep nedense korunmaya muhtaç zannedilen zenginlere, soyu sopu olanalra, etkili kişilere bunlar dağıtıldı. Halbuki biz kimsenin tavuğuna kiş demedik, kimsenin malına, canına, namusuna kastetmedik. Ama yine de hep seyreden olduk, masada oturup yiyen olmadık. O kaynak aktarılan kişiler, kuruluşlar geçmişteki hükümetleri başrılı gibi gösteriyorlardı. Öylelikle ayakta duruyorlardı. Bizimle uğraşıp neylesinlerdi ki zaten. Ne zamana kadar? Ta ki özürlü maaşları artana, bakım desteği çıkana, eğitimden yararlanma kapsamı genişletene, 130 binden daha fazla özürlü işe yerleştirilene, otomobil alan özürlülerin kapsamı genişletilene, Özürlüler Yasası çıkana kadar.

Artık her şey değişmeye başladı. Sadece özürlülerin sorunlarına değil, her sorunun üstüne üstüne gidiliyor. Her sorun masaya yatırılıyor. Her sorunun çözümü için ne gerekiyorsa o yapılıyor. Karşınızdaki çeteymiş, sahtekarmış, basın desteği varmış demeden, çekinmeden, korkmadan, ürkmeden üstüne üstüne gidiliyor. Kaynaksa kaynak, kanunsa kanun, anayasaysa anayasa kısaca ne gerkeiyorsa o yapılıyor. Şu anda 210 bin özürlü ailesi bakım desteği alıyor. Şu anda 500 bine yakın özürlü kardeşimiz özürlü maaşı alıyor. 200 binden fazla kardeşimiz eğitim hizmetlerinden yararlanıyor. Biliyor musunuz özürlü lisanslı sporcu sayısı kaçtan kaça yükseldi? Sene 1001 sayı 2000 civarında. Sene 2010 sayı 25 bin civarında. Tam on iki buçuk kat artmış. Bunlar önemli gelişmeler. Bundan sonra da sorunlar ortaya çıkacak. Amerika gelişti de sorunları bitti mi? Kesekağıdı pahalı dedik, dayanıksız dedik, naylon poşet çıktı. Şimdi naylon poşetin sorunu yok mu? Şimdi o ada çevreyi mahvediyor diye ondan kurtulmaya çalışıyoruz. Ömürler bitecek ama sorunlar bitmeyecek.

Sorunlar sürekli olacaksa bundan sonraki çözümler ne olacak? Yine halının altına süprülür, problemler çözülmüş gibi bizler kandırılırsak? Evet olabilir. Birileri halının altına süpürmeye kalkabilir. Ama şu anda böyle bir tehlike görünmüyor. Çünkü, dün de şimdi de yarın da bu sorunları çözmek için mangal gibi yürek gerek. Alternatiflerde bu yürek görünmüyor. Ama mevcuttakilere dağ gibi güveniyoruz. Çünkü o yürek bunlarda var.

 

 

 

New Page 1
Ak Parti Web Sitesi