Şahsen bu konuda benim düşüncem şudur: Kesinlikle kürtaj olmamalı. Kürtaj bir cinayettir.

İnsanlar zayıflamak için yeme davranışlarını değiştirebiliyorlar. Çevreyi temiz tutmak için davranışlarını değiştirebiliyorlar. Eğer sağlıklı bir cinsel hayat istiyorlarsa davranışlarını da istedikleri tarza göre değiştirsinler. Kendileri istedikleri gibi davranacaklar ama sonuçta bir gebelik söz konusu olursa o çocuğu öldürecekler.

Kaldırıma izmarit atmamayı öğreniyoruz, her öğünde tıka basa doymamayı öğreniyoruz da gebeliği önlemeyi neden öğrenmiyoruz? Yanlış anlaşılmasın kadınları asla suçlamıyorum. Ama ortada bir davranış bozukluğu varsa her iki tarafı da ilgilendirir.

 Öte yandan anne karnındaki çocuğun özürlü olma ihtimali. Dostlar bu konuda hepimiz şapkayı önümüze koyup kararı vermeliyiz. Ya insanlar özürlü çocuk olma ihtimalinden korkuyorlarsa asla çocuk yapmasınlar, eğer yapıyorlarsa da özürlü veya özürsüz hiç önemli değil, sonucuna katlanmalılar. Ben şahsen özürlü olmaktan dolayı ne mutsuzum, ne de kendimi şanssız görüyorum. Ama bu zihniyet, beni özürlü diye öldürmeye kalkabiliyor. Böyle bir şey asla kabul edilemez.

Nitekim özürlü olacağı neredeyse kesine yakın olan bir çocuğun özürlü doğmadığına tanık olabiliyoruz. O yüzden özürlülük nedeniyle cinayet işlenmesi de kabul edilemez.

Avrupa'da tartışılan diğer ikinci bir konu, ötenazi meselesi.

Hayatta acı çeken kişilerin öldürülmesi meselesi. Yani biri diyecek ki "Ben çok acı çekiyorum, lütfen beni öldürün." Ben de diyeceğim ki "Başüstüne seni öldürelim." Böyle bir şey olabilir mi? Bu şekilde bir durum da kabul edilemez. Hepimiz yaşamaya ve yaşadıkça sorunlarımızı çözmeye gayret etmeliyiz.

Önümüzdeki günlerde neler olacak diye sorarsanız elektronik öğrenme konusu tartışılacak. Biliyorsunuz internetten veya televizyon aracılığıyla eğitim imkanları esasen özürlüleri daha çok ilgilendiriyor. Bu konu tartışılacak. Ben de bu konuda eşitlik komitesinin raportörüyüm. Görüşlerimizi yazmaya çalışacağım.

Türkiye'de neler oluyor?

Özürlülerle ilgili flaş gelişme sosyal güvenlikteki reformlar. Bağkurlu özürlülerin erken emekli olabilmesi, işe girerken özürlü raporu olmayan memurların emekli olabilmesi sağlandı.

Bakıma muhtaç özürlü çocuğu olan annelere 5 sene erken emekli olma hakkı getirildi. Tabi ki 2022 kanuna dayanarak haksız yere ödenen paraların affedilme meselesi. Haciz ve hapis korkusu çeken özürlülerin borçları silindi. Gerçi bazı arkadaşlarımız devlete olan her türlü borcun silindiğini zannetmişler. Öyle bir durum yok.

Önümüzdeki günlerde sakatlar haftası gelişmeleri, istihdam paketi, Birleşmiş Milletler Özürlü Hakları sözleşmesinin kabulü Türkiye'nin gündeminde yer alacak. Ayrıca Nisan ayında ilanları çıkan özürlü memur alımları da bu ay sürecek. Hep beraber bütün bu gelişmeleri takip edeceğiz.

Beyazay'da neler oluyor?

Beyazay Halk okulu kapsamında önceki Meclis Başkanımız Bülent Arınç Bey Beyazay'da bir konferans verdi.

Kutlu doğum haftasında Hafız Murat hepimize bir Mevlid ziyafeti çekti.

Beyazay Ankara otomobil sorunlarını masaya yatırmak için bir forum düzenledi. Shel Türkiye katkılarıyla yapılan bu organizasyon son derece başarılı oldu. Yapılmadan önce ve yapılma esnasında inanılmaz sorunlarla karşılaşıldı ama sonunda başarılmış oldu.

.