Milliyet Gazetesi'nin 11.12.2010 tarihli  yayımında bir haber okuduk ve okuduklarımıza inanamadık. Habere göre; Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Kurulu toplantısında, kimsesiz ve kurum korumasındaki zihinsel engelli kızların kısırlaştırılması önerildi. Önerinin nedeni, bu kızlar kolaylıkla tecavüze uğruyorlar. Tecavüz sonucunda hamile kalabiliyorlar ve bebeklerine bakabilecek vasıflara sahip değiller. Bu, kurul üyesi olan iki hanifefendinin önerisiydi.

Böyle bir haberi hiç okumamış, hiç duymamış olmayı arzu ederdik. Bu önerinin sahipleri; "Zihinsel engelli kızları kısırlaştıralım ki onlara tecavüz edilmesini meşrulaştıralım." Demek mi istiyorlar? Bir kişinin kısırlaştırılmasına hangi sıfatla ve hangi yetkiyle karar verebileceklerini düşünüyorlar?

Böyle bir öneriyi yaparken, kısırlaştırılması hakkında kendisine sorulmadan karar alınacak engellinin eşya gibi görüldüğünün
farkındalar mı? Bütün bunların farkında değillerse, "Koruyamadığımız zihinsel engelli kızları kısırlaştıralım" mantığının ahlaksızlığı teşvik eden ve meşrulaştıran bir yaklaşım olduğunu biz söyleyelim.