Biz
engelli kuruluşları bir araya geldik ve cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle bize
baskı yapan, “Şimdi değil de ne zaman bizim sesimiz olacaksınız” diye soran
engelli kardeşlerimizin isteklerini değerlendirdik. Engelliler diğer kesimlere
göre daha fazla bir çoğunlukla ve heyecanla Başbakanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN
CUMHURBAŞKANI olmasını istiyor. Neden istemesinler ki?
·
Seçildiği
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın daha beşinci ayında yerel yönetimlerde
Türkiye’de ilk defa Engelliler Koordinasyon Merkezi’ni kurdu ve törenle
açılışını yaptı.
·
Evinden
çıkamayan, Güneş’i bile göremeyen engellilerin evinden çıkıp hayatın
güzellikleriyle tanışması ve hayata güçlü bir şekilde devam edebilmesi için
ülkemizde İlk defabir Engelliler Kampı açtı. Biliyor
musunuz, dünyada çok az belediye engelli hemşehrilerine
bu hizmeti veriyor. İstanbul içinden ve dışından on binlercemiz bu hizmetten
faydalandı.
·
Engellilerin
engelsiz seyahat edebilmeleri için ilk defa İstanbul’da engellilere uygun
otobüs alımını başlattı. Şu anda İstanbul’da neredeyse engel çıkaran otobüs
kalmadı.
·
Saymakla
bitmeyecek nice hizmetler. Ya Başbakanlığı’nda?
Biliyor
musunuz? RECEP TAYYİP ERDOĞAN öncesi;
·
3318
engelli bakılmak için bakımevlerinde sıra bekliyordu. “Ben öldükten sonra
yavrum ne olacak?” acısını çekmeyen bu ısdırabı
bilemez. Ya şimdi? Sıfır.
·
Sadece
ailesi SSK’lı veya memur olan engelli çocuklar rehabilitasyon
alabiliyordu. Ya şimdi? Hepsi.
·
Ağır
bir engeli olan kardeşimize bakmak için aileden biri de çalışamıyor, adeta
ailenin fakirleşmesine katkı yapıyordu. Ya şimdi? Her aay
asgari ücret maaş alabiliyor.
·
"Sağlamlara
hele bir bulalım” dendiği, sanki engelliler üretemez, çalışıp ülkesine,
ailesine ve kendine faydalı olamaz sanıldığı dönemler yaşadık. Ya şimdi? yüz binlercemiz iş sahibi oldu, devlet memuru olma imkan
vanaları sonuna kadar açıldı. Öğretmen olabilecek engelliden daha fazla sayıda
kontenjanlar verildi.
·
"Hukuk
önünde herkes eşit” deniyordu lakin bir çok ilan veya
açıklamalarda “Bedensel veya zihinsel sakatlığı olmamak” gibi çok çok özel
şartlar belirtiliveriyordu. Ya şimdi? Ayrımcılık suç
ve dünyada bu aryımcılığı yapanlar 6 aydan 1 yıla
hapis cezasıyla yargılanıyor.
Hangi
birini sayalım?
Sağlıktaki
insan onuruna uygun değişimi mi?
Spordaki
lisanslı engelli sporcu sayısının 2 binden 40 bine çıkması sonucunda
uluslararası müsabakalarda ülkemizi gururla temsil etmemizi mi?
Önümüzden
kalkan üniversite, kültür, din hizmetleri alanındaki engelleri mi yoksa
kamunun, toplumun hatta ailemizin nazarındaki iade edilen itibarımızı mı?
Hizmet
edenin ve çalışanın kazanması, hürmet edene hürmet edilmesi, değer verenin
değer görmesi, iyilik edenin unutulmaması gerekmez mi?
Tüm
bunlardan ve burada sayamadığımız binlerce sebepten, vefalı olmamızdan, hizmet
verenin kadrini bilmemizden, nankör olmamamızdan dolayı şevkle ve heyecanla diyoruz ki,
"TABİ
Kİ ERDOĞAN”
YENİ
TÜRKİYE GÖNÜLLÜLERİ ENGELLİLER PLATFORMU