SELÇUK ALTUN
"Ah ne hüzünlü günlerdi onlar, bankacılık dönemimin en mutlu günleri" Kitap İçin... SELÇUK ALTUN "Ali İpek İçin" 4 QfH Edebiyatistan bir aforizma ile I ÖU I " taçlandırılacaksa, "Yaptığınız iyilikler cezasız kalmayacaktır'ı" tek geçerim! 1802- Bir akşam yemeğinde tanıştığım zarif çift, KİTAP İÇİN'İ izleyerek Birhan Keskin ve Gonca Özmen okuru olduklarını belirttiler. Eski öğrencilerinin sürpriz duasını almış bir öğretmen gibi duygulandım. Benim için katmerli edebiyat ödülüdür. 1803- Serendipity (Bir güzeli ararken diğerine ulaşmak) yerine Carpe Diem (Günü yakala/Ne çıkarsa bahtına) için çıkılan sahaf safarisinin gizem katsayısı yabana atılmamalıdır. 27.12.08, Sahaf Müteferrika Seferi: a) Yunus Emre'den Le Divan (Gallimard, 1963), Burhan Toprak (1906-1967) danışı manlığında Yves Regnier tarafından Fransızca'ya çevrilmiş. Satın aldığım nüsha çevirmen Burhan Toprak tarafından şair Mustafa Seyit Sutüven'e (1908-1969) imzalı. Evde incelerken içinden düşen 23.04.66 tarihli mektubun altındaki imza, Oxford Klasik Müzik Sözlüğü'ne alınan tek Türk sanatçı, Ahmet Adnan Saygun'a (19071991) ait. Saygun'un "Sevgili kardeşim" dediği Sutüven'den bir ricası var; İş Bankası Genel Müdürü Ahmet Dallı'dan, Toprak'ın Londra'ya tedaviye gidebilmesi için daha cömert bir telif hakkı ödenmesine aracılık etmesi. Sutüven'in, mektubu kitabın içine saklamaktan başka ne yapabildiği bilinmiyor ama Toprak ertesi yıl 61 yaşındayken vefat eder. İki yıl sonra vefat ettiğinde Sutüven de 61 'indedir. b) Helenistik ve Roma Devrinde Pisidya Tarihi (Yazarı: Doç. Dr. Mehmet ÖzsaitEdebiyat Fakültesi Basımevi, 1985) Mehmet özsait (doğ.1938) Samsun Maarif Koleji orta kısmında tarih öğretmenimdi. Yetkin ve popülerdi. Internetsel verilere göre o İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi'nde Eskiçağ Tarihi Profesörü de olmuş. (Vesileyle ellerinden öperim.) c) 1950'lerde SKIRA yayınevi, dönemin teknik olanaklarını zorlayarak albenili sanat kitapları basardı. Sahaf Müteferrika'daki son ganimet, İsviçreli SKİRA'nın 1953'te, İstanbul'un fethinin 500. yılında bastığı "Le Peinture Byzantine". Kitap Jasper Streater tarafından düzgün bir Türkçeyle Ahmet Dallı'ya ithaf edilmiş. (Üç notun ikisinde adı geçen Ahmet Dallı (1907-71) sembol bir bankacıydı. İş Bankası Genel Müdürlüğü'nden sonra Akbank Yönetim Kurulu Başkanlığı ve 2. Demirel hükümetinde (1969-70) Ticaret Bakanlığı yapmıştı. Lise mezunu ve bekârdı.) 1804- 28.12.08 tarihli Akşam'ın PAZAR ekinde görme özürlü milletvekili Lokman Ayva ile içten bir söyleşi vardı. "Seks sizin için neyi ifade ediyor?" tuzak sorusunu SAYFA 10 AKP'Iİ Ayva, "...Ben bu olayda görmeyi kullanmıyorum" diyerek göğüslemiş. (Lokman Ayva, Boğaziçi Üniversitesi mezunu donanımlı bir milletvekili. Bakan olamamasının bir nedeni, kabinedekilerin beşte dördü gibi bıyıklı olmaması mıdır?) 1805- Türkiye'nin onur konuğu olarak zaman zaman trajikomik durumlarda kaldığı son Frankfurt Kitap Fuarı arifesinde, bir Alman televizyon kanalı şair/yazar k.lskender'le söyleşi yaptı. Türk Ceza Kanunu'nun, Türklüğün Alenen Aşağılanmasıyla ilgili 301. Maddesine sıra geldiğinde o, "Bu soruyu 301. Maddeden korkanlara sorun" diyecektir. 1806- Edebiyat dalında Nobel alanlar, tören konuşmalarında neden yazdıklarına dair ipuçları verirken bunu güya gizemli bir paragrafla geçiştirirler. (Son Nobelist J.M.G. Clezio'nun durumunda olduğu gibi bu yapmacık da kaçabilir.) Ne için, nasıl, nerede yazarsanız yazın fark etmez ey şairler, yazarlar; yeter ki i-y-i yazın... 1807- Son romanım "Senelerce Senelerce Evveldi"nin tadına varmak için birikimli okur(?) olmak gerekiyor diyenler arasında akademisyen ve eleştirmenler de var. Ses tonlarını hesaba katarsam, "Sığlıkistan'da olduğunu unutma" derler gibi... 1808- YKY Genel Müdürü Tülay Güngen'in KASTAMONU monografisine iliştirdiği yılbaşı kartını görünce içim açıldı; dolmakalemle kotarılmış ne güzel el yazısıydı o. (Derken çirkin ve baştan savma el yazısının da bir ulusal özelliğimiz mi olduğu aklıma (t)akıldı.) 1809- 01.01.09! LXXI sayılı KİTAP IÇİN'in yanında, Ferhan Şensoy'un son romanı Karagöz ile Boşverinbeni'nln ilanını görmeyeyim mi? Bir tren yolculuğunda yanıma, u-z-u-n süredir görmediğim muzip ama bilge bir dost düşmüşçesine sevindim. 1810- 01.01.09 tarihli AKŞAM'daki 'Aile dizilerinden' ailenizi koruyun başlıklı haber nasıl dikkatimi çekmezdi ki? Özetle, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver, "Çocukların şiddet içeren dizileri seyretmesine engel olabiliriz ama 'aile dizileri' diye gösterilen yapımlarda daha vahim şeyler var" buyurmuş. (Sığ televizyon dizileri hakkında daha vurucu bir saptama duymadım.) 1811- "Gerçekten güzel bir kadın gören Tanrı'yı görmüştür" diyen Mevlana mıydı? 1812- Sahaf Turkuaz'da beş kişi çalışır. Bu, küresel standartlarla da az bir sayı değildir. Onları ziyarete beş-çeyrek-Milli Piyango biletiyle gittiğim de olur. Yılbaşında onlara neden bilet götürmediğimi sorduklarında, "Çünkü bu ülkenin piyango varsılından önce sahafa gereksinimi var" demiştim. Okumayazma evimi ziyaret eden önemli bir şaire masamda duran son piyango biletini verdim. Yılbaşından sonra ettiği telefonda, biletine amorti bile çıkmadığını söyledi. Sesinde defolu bir armağana kurban gitmişliğin kırgınlığı mı vardı? 1813- (Şiir için çırpınanların duacısıyım. HEVES'çileri takdir ediyorum.) Çürüme ve Çözülme'den (Ergin Yıldızoğlu - Pan/Heves) Sessizlik-1 güneş ve güneşten kavrulmuş otlar yer yer ezilmiş, kırmızı plastik bir top bir bez parçası yırtılmış yeşil bir çekirge kavanozun içinde yalnız... sessizliğin elinde tutsak herkes 1814- Kitap Önerileri (Aralık sonu/ Ocak başı): Bohemler-Dan Franck, SEL / Franklin Flyer -Nicholas Christopher, Helikopter/ Psikodinamik Açıdan Cemal Süreya ve Şiiri -Yusuf Alper, Özgür/ Yeniköy-V. Dökmeci, T.K. Koramaz; Çelik Gülersoy Vakfı / Türkiye'nin Kültür Mirası: 100 Köprü - F. Pekin; H.F.Yılmaz, NTV / Benim Kitaplarım - Haz. Sema Aslan, Doğan Kitap... 1815- Benimsemediğim kişilerle bir dergi veya kitapta buluşmamak için antolojilerde yer almamak; anti-medyatiklik adına televizyona çıkmamak gibi prensiplerimi yalnızca konu kitap sevgisi olursa bozarım. Benim Kitaplarım kütüphane sahibi 30 yazar, şair, ressam, aktör, sanatçı, gazeteci, araştırmacı, akademisyenle söyleşiden mürekkep. (Adalet Ağaoğlu / Ali Poyrazoğlu / Alpay Kabacalı / Ayşe Kulin / Celal Şengör /Çetin Altan/Elif Şafak/Nedret İşli/Enis Batur / Erdal Öz - Samiye Öz / Güven Turan / Gökhan Akçura / Halit Refiğ / Haluk Oral / llber Ortaylı / İpek Çalışlar / Kornet / Mehmet Güreli / Naim Dilmener / Nedret Sakaoğlu / Nuri Çolakoğlu / Orhan Pamuk / Perihan Mağden / Selçuk Altun / Selim İleri / Şakir Eczacıbaşı / Turgut Kut / Vedat Türkali / Zafer Toprak / Zeynep Sayın.) (KİTAP IÇİN'in has okurları ne demek istediğimi anlamışlardır. Benim için yılın ilk ilginç kitabıydı.) 1816- Macaristan, Hırvatistan, Bohemya Kralı ve Avusturya Dükü Matthias Corvinus (1443-1490) donanımlı bir soyluydu, döneminin en önemli kütüphanesine sahipti. Gut hastalığından ölünce, kaç kitaptan mürekkep olduğu bilinmeyen kütüphanesi kısmen Avrupa piyasasına dağıldı. Kanuni Sultan Süleyman 1526'da Macaristan'ı fethedince, yağmadan kurtarılan ender kitapların İstanbul'a taşındığı söylenir. II. Abdülhamid döneminde ikiyüzlü Avrupa, kitapların kaynağına iadesini ister. Topkapı Sarayı'nda on beş adedinin kaldığı görülünce iştahları kaçar. Corvinus'un ender kitaplarından 216'sının izi sürülebilmiştir. Çoğu Avusturya, Macaristan, İtalya ve Almanya'daki anıt kütüphanelerdedir. Topkapı Sarayı'ndaki emanetlerin sayısıysa ikiye inmiştir (Ptolemy'den Geographic Libri VIII ile Rannusius'tan Sermo de Ascensione.) Peki, küresel koleksiyoner Ömer Koç'un kütüphanesinde var mıdır! 1817-Haluk Oral, Erol Sadi Erdinç ile birlikte hazırladıkları Meclis-i Mebusan Birinci Seçim Dönemi (İş Kültür) başlıklı albümü imzalayarak armağan etti. Birinci Döneme (1908-1911): Işkodra, Basra, Bağdat, Beyrut, Hicaz, Halep, Selanik, Suriye, Trablusgarp, Kosova, Manastır, Musul, Yanya, Yemen vilayet; Bingazi ile . Kudüs ise sancak olarak mebus yollamışlar. (Goncourt, "Tarih, geçmişin romanıdır. Roman ise, tarihin olması istenen şekli" buyurmuştur.) 1818- Artvin'liyim; Şavşat ilçesinden! Doğum yerime 1964'ten beri gitmediğim için mi Şavşat'a ve hemşerilerime bu denli sevgim var. Artvin'in Hopa ilçesinde geçen SONBAHAR filmi, ocak ayının hoş sürpriziydi. Nur, "Bu filmdeki tüm erkeklerin yüzü seni andırıyor" deyince, "Kalitem tescil edilmişçesine" onurlanmıştım. Kuzenim llter Turan, İstanbul'da faaliyet gösteren Şavşat Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği'nin başkanıdır. Şavşat'ın sosyoekonomik gelişmesine katkı ve üniversite öğrencilerine burs sağlamak, İstanbul'daki Şavşatlıları kaynaştırmak için işinden ve özel yaşamından fedakârlık ^^ eder. Geçen ay okumayazma evimi D CUMHURİYET KİTAP SAYI 994 Bibliyofil Kral Matthias Corvinus (1443-1490)Artvin'den dört mevsimsel bir kare. (Fotoğraf: zafer Cüngüt) hj ziyaret ettiğinde Artvin ve Şavşat ile ilgili fotoğraf kitapları da getirmişti. Artvin'in doğal güzelliklerini vurgulamak için "Türkiye'nin Isviçresi" derler. Zafer Güngüt'ün fotoğraflarını özlemle izlerken bu karşılaştırmayla Artvin'e haksızlık edildiğini düşündüm. 1819- Yazılı kaynaklar "ARTVİN adının nereden geldiği bilinmemektedir" derler. Ermenice kitabat sahafı Püzant Akbaş askerliğini Artvin'de yapmıştır. "Artvin, Tvin'in yanı demektir" der. Tvin, Ermenistan'ın Bizans dönemi başkentlerinden. ("Püzant" Ermenice "İstanbul" demektir...) 1820- Gönü/çe/enln (Catcherln The Rye) yazarı J.D. Salinger 90'ında! 1960'larda ününün doruğundayken bir kırsalda (Cornish, New Hampshire) inzivaya çekilivermişti. (İyi yazar Barış Bıçakçı'nın (doğ. 1966) kendini, resmini, bir dergide söyleşisini veya yazısını gören var mı?) 1821- Turkuaz'da Süheyla Bayrav'a imzalı iki kitabı incelerken sahaf başı Nedret İşli onu 13.12.08 günü yitirdiğimizi bildirdi. (Öncü dilbilimcilerden Bayrav'ı 100. yaşına yaklaşırken yitirdik.) Süheyla Hanım çağdaş eleştirinin KAFKA'sı Erich Auerbach'ın (1892-1957) asistanı ve çevirmeniydi. Dilbilgini Auerbach Nazi Almanya'sından ülkemize sığınan seçkin akademisyenlerdendi. 1935-47 yıllarında İstanbul Üniversitesi'nde eğitmenlik yapmış ve başyapıtı MİMESİS'İ burada yazmıştı. "Okul kütüphanesi o denli yetersizdi ki bu kitabı yazmak zorunda kaldım" demiştir. MİMESİS, AngloAmerikan üniversitelerinde ders kitabı olarak görevini sürdürmektedir. (1954'ten beri Paris'te mukim Güzin Dino da Auerbach'ın asistanlığını yapmıştı. Güzin Hanım'la tanışmak isterdim.) 1822- Çevirmen ve yazar İlknur Özdemir İngilizce ve Almanca'ya gerçekten- vâkıftır. Önemli yayınevlerinde genel yayın yönetmenliği ve editörlük yapmıştır. Çağdaş batı edebiyatını da takip eder ve en önemlisi "damak tadı" vardır. Kendisiyle Fethi Naci Amcamın cenazesinde tanıştım. (Bir kez daha görsem tanımayabilirim.) Anti-medyatik duruşunu da takdir ederim. Bu donanımda edebiyat emekçilerimizden kaç kişi sayabilirsiniz? ZaCUMHURİYET KİTAP SAYI 994 manı gelince -hak edenineTÜYAP Onur ödülü özgülenmelidir. 1823- İstanbul, City of Two Continents, görseliyle beni en çok sevindiren 2008 kitabıydı. John Freely bir adedini imzalayarak armağan etmişti. Robinson Crusoe'da görünce, ben de bir adedini baş estet Engin Yenal için aldım. O, teşekkür notunda demiş ki: "Gezgin-çizerlerin doğal ve yapılı çevreyi yansıtmalarında Dürer'in 1500'lerde suluboya tekniğini ustaca kullanmasıyla başlattığı devrim; XVIII. yüzyılda İngiliz suluboya okulu üyelerinin katkılarıyla doruğa erişmiş! XX. yüzyılın sonlarında ise dijital fotoğrafçılık tekniklerinin (özellikle de photo shop'un) kullanımıyla da bir evrim gerçekleşmiş... Günümüzde bazı sanatçılar geleneksel yöntemler yerine, teknoloji ürünü suluboya resimler yapmayı yeğliyorlar. Böylesi yapıtların bir araya getirilerek yayınlandığı örneklerden biri de İstanbul üzerine... Aslında bir ekonomi doktoru olan John Cleave, İstanbul'u tüm boyutlarıyla sevecenlikle yansıttığı 175 fotoyu, kenti en iyi duyumsayan yazarlardan biri John Freely'nin tanıtımlarıyla sunuyor bizlere. "İstanbul, City of Two Continents" fotoğrafın gerçekçi katılığını suluboya tekniğinin akıcı şiirselliğiyle bağdaştıran görsel bir şölen!" 1824- Yapı Kredi emeklisiyim. Ayda bir Merkez Şube'mize uğrarım. İşlem Yönetmenim Fatma Karadoğan "Hizmette Sınır Yoktur" sloganımızın son temsilcilerinden midir? Geçen ayki ziyaretimde, odasındaki duvar afişi dikkatimi çekti. Tablo Kredisiyle ilgili görselde yedi örnek vardı. Dördünü (Oya Katoğlu, Can Göknil, Şali Turan ve Aydın Ayan) banka koleksiyonuna ben kazandırmıştım, üçü makam odamda asılıydı. Gesualdo Bufalino'dan desturla, "Ah ne hüzünlü günlerdi onlar, bankacılık dönemimin en güzel günleri." 1825-19 Ocak, Edgar Allan Poe'nun (1809-1849) doğum günüdür. 1949'dan itibaren bir hayranı, her doğum gününde onun Baltimore'daki mezarına bir demet gül ve bir şişe konyak bırakmıştır. Söylentiye göre gizemli hayran 1987'de ölmüştür ama oğlu merasimi aksatmamaktadır. Senelerce Senelerce Evveldi'ye Poe'nun az katkısı olmamıştır; romanın finalini 2007 yazında onun mezarına giderken çözmüştüm. 19.01.2009! Edgar Allan Poe bugün 200 yaşında. Senelerce Senelerce Evveldi bu yıl ingiltere ve ABD'de yayımlanacak. Romanım gündeme otursun diye E.S. veya N.G.-vari girişimlerim ol(a)maz. Peki, yılda üç yüz bine yakın kitabın peydahlandığı ABD'de Poe'nun himmeti işe yarar mı? ? 2009: Edgar Allan Poe 200 yasında (otoportre-1845). 05.03.2009 CUMHURİYET KİTAP
|